Duygusal İlişkilerde Bağımlılık Nedir ?
İlişkilerde Bağımlılık
Soru çok net olmasına karşın cevabı bir o kadar da üzücü sonuçları gözler önüne seriyor. Çok merak ediyorum acaba karıncaların da ilişkilerinde birbirlerine karşı bir “bağımlılık” var mıydı? Yoksa onların ki “ilişkilerde bağlılık” mıydı? Bana kalırsa insan oğlu yarattı bağımlılığı. Acaba diye başladı cümleye acaba kısmı hep bir iç ses olarak kalırken devamına da şunları ekledi; o benim her şeyim, ben onsuz yapamam, onsuz olmayı, hayal edemiyorum, onu kimseyle paylaşamam, o ya benim yada kara toprağın gibi giden kelimelerle de tamamdı aslında kendi sonunu. Tabi ben size bu cümleleri çok tatlı ses tonuyla söylesem eminim ki bu cümle kalıpları hakkında -ne şeker ya diyebilirsiniz. Lakin bu tarz bağımlılık durumlarında bu durum hiçte öyle değil. Burada sevgi gibi görünen durumun altında bir “kaybetme korkusu” söz konusu. Düşünsenize çok değer verdiğiniz bir şey var elinizin altında. Elinizden kayıp gitmemesi için gözünüz gibi bakmaz mısınız? Kaybetmemek içinde sürekli göz önünde bulundurursunuz öyle değil mi?
Cevaplar ” EVET ” ise eminim ki bu değer verdiğiniz nesneyi elinizden bırakmanız gerekse ve güvenli bir yere bırakıyor olsanız dahi arada bir gidip hatta sık sık gidip kontrol de etmek istersiniz. Yanlış mıyım? Açıkcası benim için hayati önem taşıyan bir şey için ben bile gidip sık sık kontrol ederdim. Kısacası eğer bir şeylere bağımlı iseniz az önce yazdıklarımı tek tek yapıyorsunuz. “İlişki Bağımlılığı” noktasında da bağımlı olan kişi bağımlısına aynısını yapmakta. Sürekli yapılan kontroller, aramalar, whatsaap üzerinden yapılan sesli veya yazılı mesajlar aslında bağımlı olan kişinin bağımlısını merak ettiği veya deli gibi sevdiğinden değil tam aksine bağımlılığın getirdiği kaybetme korkusundan kaynaklanmaktadır.
Bağımlı kişi karşısındakini kaybetmemek için kendisine ” mükemmel sevgili “ misyonunu yükler. Aslında partneri ondan böyle bir şey de beklemez aslında. Ama bu kaybetme korkusundan dolayı karşısındakinin her anını doldurmak, sevgilisinin başkasına muhtaç olmamasını sağlamak gibi eylem ve tavırlar içerisine girer. Öncelikle kocaman bir Allah Kolaylık Versin diyesim geldi. Bu saydıklarımla da kalmaz bağımlı kişi bir de tv de izlediğiniz dizilerin filmlerin senaristlerinden daha yaratıcı bir senarize olma durumuna girer ve partnerini kendi hemcinslerinden uzak tutmak ister. Haliyle kısıtlamalar başlar. Sanki her an bir bağımlı kişinin sevgilisinin yada eşinin aklını çekebileceğini sanar. Burada çok hassas bir nokta vardır. ” İlişkilerde Davranışları Doğru Yorumlamak “ gerekir. Yani sevdiğiniz insanı özlemek veya çok sevdiğini zannetmek bazen altında kaybetme korkusunun varlığından kaynaklıdır. Eğer siz ilişkilerinizde davranışları doğru yorumlayabilirseniz o zaman kendi davranışlarınızda daha rahat kontrol edebilirsiniz. Bu tıpkı mutsuzluğunuzun nedenini bilip çözüme daha hızlı koşmak gibi bir şeydir. Ayrıca duygusal İlişkilerde bağımlılık kişinin gözlerini kör eden anlar içerisinde güzelliklerin görülmesine engel olan da bir olumsuzluktur.
İşin bir başka boyutu ise bağımlı olan kişi bağımlı olduğu kişiye gözü gibi bakarken bir yandan da en üst seviyede ilgi, alaka, değer ve zaman verdiğinden aynısını kendisi de beklemektedir. “İlişki Koçluğu” yaptığım danışanlarım seans esnasında partnerlerini öyle bir anlatıyorlar ki, zannedersiniz sevgilisi veya eşi bu kadını/adamı hiç sevmiyor veya üst düzey ilgisiz. İlişkiler ile ilgili bu tarz sorunlara profesyonel bir yaklaşım yapılmaz ise ( bağımlı kişinin sorununu arkadaşına kankasına veya dostuna anlatması gibi) bağımlı kişinin sorunları daha da artar. “bağımlı ilişkiler” benim tabirimle genelde zombiye bağlamış ilişki türüdür. Bu tarz ilişkilerde hayattan izole edilmiş bir ilişki yaşama şekli vardır. Çevre daraltılmıştır, kişilerin baş başa geçirdiği zaman artmıştır, baş başa geçirilen zaman artsa da iletişim azalmıştır. Özellikle arkadaşlarla görüşmeler iyice bitmiştir. Kısacası varsa yoksa olay sevdiği insandır.
İlişkilerde Bağımlılık iç içe yaşamayı arttırınca mecburiyetler ortaya çıkmaya başlar. Zorunda olma durumları. Mesela gece yatmadan önce iyi geceler sabah kalkar kalkmaz belki belli bir süre sonra günaydın mesajı atma mecburiyetidir bu. Kişi sosyal yaşamını da kısıtlamaktadır. Eğer bağımlı olduğu kişi olayın içerisinde yoksa onsuz bir aktivitede bulunmamaktadır. Beraber aktivite yapma zaman geçirme eylimleride azalan bireyler arasında çatışmalar başlar. Partnerler birbirlerine ilgisiz, alakasız, beni dinlemiyorsun, duyarsızsın şeklinde eleştirilerde bulunurlar..
İlişkilerde Bağımlılık gibi alkol bağımlılığını veya madde bağımlılığını düşünelim. Aslında ” İlişki Bağımlılığı ” da diğer bağımlılıklardan farklı değildir. Beklenti artınca da bu sefer karşı taraf ” ben sana yetemiyorum ” veya ” sen daha iyilerine layıksın ” sözleri ile bağımlı kişi ile yolları ayırmak ister. Gerçi Türk halkı olarak aşırı vicdanlı ve merhametli insanlar olduğumuz içinde ilişki hadi bitirelim denilen anda da bitmez.
Şimdi size tatlı bir kaç tüyo vereyim.. Bir ilişkiye başlamadan önce karşınızdaki insanı iyi bir analizden geçirin. Bir bakın bakalım birazdan vereceğim örneklere bu kişi uyuyor mu?
Hangi İnsanlar İlişkilerinde Kaybetme Korkusu Yaşar
Tecrübesiz ise,
İlk İlişki ise,
Kişinin çevresi dar veya asosyal ise,
Kendine özgüveni yok veya kendisini yetersiz hissettiği alanlar fazla ise,
Sizden önceki ilişkisi sorunlu ve olumsuz sonuçlarla bitmiş ise,
Sürekli olumsuz yanlarını görüyor ise,
Gerçi bu saydığım durumların hepsi “İLİŞKİ KOÇU” desteği alınarak çözülebilecek düzeydeki sorunlardır. Özellikle ilişki ve bireysel terapide kazanılan farkındalık ile bu sorunların aşılması ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi çok basittir.
Kaybetme Korkusu Yaşanan İlişkilerde En Sık Karşılaşılan Hatalar Nelerdir?
Kıskançlık: Çok sevmenin ya da sahiplenmenin bir göstergesi değil, daha çok kaybetme duygusunun bir göstergesidir. İyice izole olmuş ve hayatında sadece sevgilisi olan kişi, elindeki son kişiyi kaybetme kaygısıyla hareket eder. Eğer partneriniz, bu tip bir ilişki içinde ise,onu sosyal çevresinden koparmamalısınız.
Sık görüşmek: ilişkinin geleceği ve güvenliği için görüşülen zamanların iki tarafın kendine ayıracağı zamanı aşmaması,haftanın belli günleri ya da belli saatlerde görüşülmeyi sağlanması gerekir. Bu tip durumlarda, partneriniz, bu öneriyi sizin az sevmenize ya da sıkılmanıza yorsa da mantıklı açıklamalar ya da ilişki danışmanına giderek çözebilirsiniz. Sık görüşmek, birinizi özlemenizi engelleyeceği gibi, bir noktadan sonra ilişkiyi de monotonlaştırıp, sıkıcı hale sokabilir.ayrıca ilişkilerde önemli olan sık görüşmek değil, aktivite yapmaktır.
Evlilik Israrı: bazen partner, evliliği evlenmek için değil, ilişkini sağlamlaştırmak için ister. Yani kaybetme kaygısını aşmak ve aidiyet duygusu yaratmak için. Bu durumda, kişi esasen evliliği değil, güveni istemektedir.
Öfke : İlişkilerinde bağımlı ilişkilerde, kişi aşırı vericiliği karşıdakinden bekler. Fakat partnerinin bunu karşılayamayacağını bilemez. Beklediğini alamamasını, karşıdakinin vermemesi veya vermek istememesi olarak yorumlayan kişide öfke oluşur. Bu durum, onu değersizleştirdiği için, kendisini hissetmeye neden olan partnerine öfke duyar. Bu öfkeler genelde ani ve birikip beklenmeyen şekildedir. Öfkenin ilişkideki nedenlerinde, beklentinin karşılanmaması ,kendini değersiz ve kötü hissetmesini partnerine bağlamak gibi düşünceler vardır.
Sevgiliyi Kontrol etme : kontrol etme ile ilişki bağımlılığı arasında doğru orantı vardır. Kendini partnerine , muhtaç ve mahkum hisseden kişi, onu daha çok kontrol eder. Devamlı mutluluk kaynağı olarak gördüğü partnerini hem tatmin duygusu için hem de kaygılarını rahatlatmak adına takip-kontrol eder.
Gelelim fasülyenin faydaları dediğimiz noktaya.. Peki bu “ilişki bağımlılığından nasıl kurtulabiliriz” sorusunu sorduğunuzu duyar gibiyim. “İlişki bağımlılığından kurtulmak” aslında sanıldığı kadar zor değildir.
İlişki Bağımlılığından Nasıl Kurtulunur
Öncelikle ilişkide tüm mutluluk ve beklentiyi partnerimizin üzerine yıkmamalıyız. Sosyal çevreden kopmamalıyız. Hayatta mutlu olmayı sadece partnerimizin üzerinden kurmamalıyız. İlişkide güveni güçlendirmek adına, mesela partneriniz ısrarla evlilik istiyorsa bu sizi kaybetmemek için mi yoksa evlilik için mi istiyor bunu net belirlemeliyiz. İlişkinizde çok sık görüşmek yerine kaliteli zaman geçirebileceğiniz buluşmalar ayarlayın. Kıskançlığı asla bir sevgi ürünü olarak görmeyin. Kaygınız var ise bunu bir kanıta dayandırın. Aklınızdan senaryo yazmayın. Partneriniz de kaybetme kaygısı görüyorsanız ona güven verici net ifadelerle yanaşın. Asla onu kıskandırmak veya gizli öfkenizi yansıtmak adına güvensizliğe sürüklemeyin. Olaki ilişkide sürekli öfke var ise öfkenin hatta o ani çıkışların, parlamaların sebebine bir bakın. Olaylardan bağımsız mı gelişiyor yoksa olaylarla bir alakası var mı bir değerlendirin. Unutmayın ki sağlıklı ilişkilerde bireyler birbirine bağımlı değil bağlıdır.
Bunların dışında ise mutlaka “İlişki Koçluğu” desteği almanızda fayda var.
Şimdi gelin size ” İlişki Koçluğu “ desteği verdiğim bazı danışanlarıma yaşadıkları sorunlar ( İlişkilerde Bağımlılık ) karşısında sorduğum ve danışanımı düşündürmeye ittiğim bir kaç soru kalıbını paylaşayım.
Eşini/sevgilini çok kıskanıyorsun peki elinde kıskanmak için nasıl kanıtların var?
Anlıyorum seni terk edeceğini düşünüyorsun, bu kanıya nereden vardın ve elinde bu durumla ilgili kanıt var mı?
Bu söylediklerin gerçek mi yoksa içinde biraz varsayım veya senaryo öğesi bulunuyor mu?
Yaratmış olduğun bu süslü ve güzel hayallerini yaratan sensin peki eşin/partnerin bunu neden bozmak istesin?
Kendini o gün güçsüz ve yetersiz hissediyor olman aslında senin gerçekte de güçsüz ve yetersiz olduğunu mu gösterir?
Bir süper kahraman olmak istesen hangisi olurdun?
O an hissettiğin şey aslında seni gerçekten tanımlıyor mu?
Sence bu hisler gerçekler için bir kanıt niteliği taşıyor mu? Yani hissettiğin şey bir kanıt mıdır sence?
Sen öyle hissediyorsun diye sence öyle olmalı mı?
Biliyorsun ki duygular düşünceleri değiştirir olaylara daha gerçekçi yaklaşacak olursak ve bu doğrultuda yorumlarsak sence duygularımızda da bir değişiklik olabilir mi?
Genelde bu veya bu tarz soruları sizde kendinize sorabilirsiniz. Emin olun ki bir sorunu çözmenin en doğru yolu o soruna doğru soruyu sormaktır.
Uzun lafın kısası; Hep diyoruz ya her ilişki emek ister diye. İşte partneriniz deki bağımlılığı bağımlı olan arkadaşım sözüm sana eğer sende kendinde bu yazıdan sonra bağımlı olduğun görüyorsan işte asıl şimdi doğru emeği doğru noktaya verme zamanı gelmiş demektir. Emin olun ki o narin kalçalarımızı kaldırıp şuan harekete geçersek bir çok şey için çok geç olmaz. Bu süreç uzaya bilir, zor geçecek olabilir ama şundan da emin olmak lazım çözüm uzasa da bu asla çözümsüzlük değildir. İlişkilerde yaptığımız en tatsız hata çoğunluğu karşı taraftan beklemek. Emin olun bu bir süre sonra her iki tarafı da yormaya başlayacaktır. İlişkide karşınızdakini değil siz kendinizi değiştirin tabi işinize geliyorsa. En önemlisi de kendi düşüncelerinizi bir sorgulayın bakın bakalım hayatta kim vazgeçilmez kim vazgeçilir. Daha da önemlisi hatta kimse vazgeçilmez değildir cümlesini kendinize söyleyebiliyor musunuz? Bu yazımda sizlere veda ederken bu yazıyı sonuna kadar okuyan değerli okuyucularıma hem bir soru sormak hemde bir mevlana cümlesi ile konuyu bitirmek istiyorum. Hiç bağımlı bir ilişki yaşadınız mı? Başınızdan geçen tecrübeleri benimle paylaşırsanız sevinirim. Herkese keyifli ve bağımsız tatlı ilişkiler dilerim.
Sevgilerle..
Ne fark eder ki, kör için elmas da birdir camda…Sana bakan bir kör ise; sakın kendini cam sanma. -MEVLANA
Yazıyı okuyunca direk eski eşim aklıma geldi. İlişki bağımlılığının alkol bağımlılığından bir farkı yok kısmı özellikle eski eşime yazılmış gibiydi. Ellerinize sağlık güzel bilgilendirme oldu kendi adıma.
Yeni biten bir ilşkim var malesef bitme sebebi benim aşırı bağımlı davranmam.Bunu çoğu zaman bilmeden yaptım yaşamış olduğum diğer sorunlardan bu şekilde yaparak kurtulmaya çalıştım sandımki ilgi ve sevgiyi daha ve daha çok arttırırsam aynı oranda geri dönüş sağlanıp motive olurum.Malesef ilşkimin bitmesine neden oldu bu.Hatamı anladım ve geri kazanmak için var gücümüle çalışıyorum karşılıklı sevgi var ama ne dediysem olmadı ikna edemedim ??